12 Temmuz 2010 Pazartesi

Asosyallikten midir, mendeburluktan mıdır bilmem genellikle yalnız vakit geçirirken buluyorum kendimi. Yalnız alışveriş yapıyorum, Onur yoksa yalnız geziyorum. Aslında arkadaş istemediğimden de değil ama nebilyim işte genetik kodum bozuk herhal. Neyse asıl konu bu değil zaten. Yalnızken insanları gözlemlemek yada olaylar hakkında yorum getirmek kısacası iç sesine kulak vermek oldukça kolaylaşıyor. Bu sebeptendir ki kendimi sağda solda alışveriş merkezinde, işle ilgili bir görüşme sonrasında, restoranda yalnızbaşına yemek yerken falan telefonuma çeşitli tanımlar yaparken yakaladım. Bu tanımları birer ikişer buraya taşıyacağım, belki derler toplar bir sözlük yaparım. Zira bu kaydı girmek için blogumu açtığımda profilimi de bir sözlük tanımı gibi yaptığımı farkettim.

Musallat: Alışveriş sırasında sinsice yanaşan satış görevlisinin soğukkanlı ısrarcılığı.
Sahte entellektüel: Doktora vb. yüksek öğrenimini yurtdışında yapmış ve fakat mecburen geri dönmüş, ancak bu dururmu içine sindiremediğinden "hayır" demesi gereken tüm durumlarda hinnnoooo diyerek İngilizlerden daha çok ingiliz olma çabasındaki insan.
Mühendis: Lisansta aldığı matematik derslerinin gazıyla olur olmaz sohbet ortamlarında "n tane" diye başlayan cümleleri seriler diziler kuramları yardımıyla insan doğasının karmaşıklığını hiçe sayarak sosyal bilimlerin binlerce değişkenle açıklayamadığı mevzuları bir çırpıda formülize edebilen insan. Etraftaki dört işlem bilmeyen kişilerin "sahiden matematik biliyor bu" şeklindeki içsel yorumlarının ortaya çıkardığı hayran bakışların desteğini aldıklarında özgüven patlaması yaşayıp konuşurken şuursuz el-kol hareketi yapanları da bulunur bu türlerin.

Hiç yorum yok:

2022'ye not

 2022'de aldığım en güzel karar "hayatıma giren herkese kapıyı çıplak açmamak" oldu.