7 Kasım 2009 Cumartesi

Söz vermiştim kendime...Ama öyle zor bir dönemdeyim ki tutamıyorum. Oysaki bu sözlerin tam da bu dönemlerde bir anlamı vardı. Yüksek kaygılara izin vermeyecektim, dipsiz kuyulara atlamak yerine durup düşünecektim. Nefes alacak ve nefes almanın ne kıymetli bişey olduğunu hatırlayacaktım. Ama ne oldu, elbetteki kaygı tavan yaptı, kusma isteği geldi boğazıma oturdu. Artık bu işkence bitsin istiyorum, ne olacağım belli olsun istiyorum. Araf diye bir yer vardır, ruhların arada kaldığı ne cehenneme ne de cennete gittikleri. İşte oradayım ben, bekliyorum, hesabımın sonucunu bekliyorum. Bunca yıldan sonra, 31 seneden sonra, daha kararlı, daha güçlü, daha dik olmayı dilerdim. Sandığımdan daha çürükmüşüm. Bu ezikliğim, bu sık sık kendimi kimsesiz hissedişim öldürüyor beni. Çok çaresiz hissediyorum, hele ki gecenin geç saatiyse iyice düğümleniyor tüm duygular.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Çook yoğun ve sıkıntılı geçen bir dönemde iken hep sonrasında tv başında boş boş oturup zamanın öylesine aktığı bir anı düşlüyoruz ama o an geldiğinde neden bu ruh hali ağır basıyor. Biraz hayatın akışına bırakmak bu kadar zor demek ki özellikle kontrol delisi bi insansak :)

Gonca dedi ki...

Belirsizlikler, beklemeler....Direksiyonda değil de yan koltukta oturabilme ve sabredebilme olgunluğu diliyorum kendime yeni yılda :)

2022'ye not

 2022'de aldığım en güzel karar "hayatıma giren herkese kapıyı çıplak açmamak" oldu.