8 Eylül 2008 Pazartesi

Unutmamam gereken binlerce şeyi unutmuş gibiyim. Neyi unuttuğumu bilemediğimden hatırlamam da imkansız bir hal alıyor. Bunca yıldır biriktirmeye çalıştığım güzel şeylerin hiçbirinden eser yok.....Hafızam yaşadığım acılarla birlikte onları da yok etti. Üzüntülerimi silmeye çalışırken bana ait herşeyi beraberinde götürdü. Ayrılık yaşadığında insan Leman Sam'ın şarkısında elinden gelmediğini söylediği şeyleri yapmaya çalışıyor. "Sana ait ne varsa yakıp yıksaydım keşke, anıların kelepçesini söküp atsaydım keşke. Ne çare gücüm yetmiyor." demiş ama benim gücüm yetti, elimden geldi, geldi ama beraberinde bütün yaşanmışlıklarımı da aldı gitti. İçimde kocaman bir boşluk bıraktı. Bunu yeni bir başlangıç fırsatı olarak da algılayabilirdim ama bu boşluğu sevmedim, boşluktaki çınlamayı sevmedim. Yokluğu en az varlığı kadar acı verdi. Yani öyle ya da böyle acı çekmek kaçınılmaz sonmuş, bilemedim. Silmeye uğraştıklarının yerindeki boşukta can yakıyormuş meğer.

Hiç yorum yok:

2022'ye not

 2022'de aldığım en güzel karar "hayatıma giren herkese kapıyı çıplak açmamak" oldu.