21 Eylül 2014 Pazar

Dev


İstersem herşeyin en iyisini yapabilirim. İçimdeki güce öylesine inanıyorum ve güveniyorum. Sorunum olmayan tek konu özgüven oldu hep. Ama istemiyorum, işte sorun hep buradaydı. Dramatik biçimde isteksizim, herşeye ve herkese karşı. Her sabah maskemi takıp devam ediyorum, gece gözlerim kapanana dek çıkarmıyorum. Kimi zamansa içimdeki ses uyuyan koca bir dev olduğumu söylüyor, uyanmaktan korkan.

16 Eylül 2014 Salı

Özel istek üzerine bir yazı :)

Ne kadar rahat sevecen bir anne olduğunu, dünya tatlısı kızını yaz, özendir şu arkadaşlarını demiş selocanım. Gönül öyle olsun ister ama kazın ayağı öyle değil be kuzum. Aslında ben özellikle senin için başka türlü bir yazı planlıyordum da, özendirmek şöyle dursun, "kısırlaştırın beni aman diyim" diye düşüneceğin türden :) Ama eminim ki benim ballandıra ballandıra hayatın böyle kararacak, şöyle gebereceksin, doğduğuna pişman doğurduğuna bin pişman olacaksın diye başımdan geçen bebeli hatıralarımı anlatsam, aman canım ne var bunda diyecek güzel taraflarını vurgulayacaksın. O yüzden buna hiç girişmeyeceğim. Ama tek bir şey biliyorum, biraz daha gecikirsen bu iş için, hani blogunda şöyle gezdik böyle yaptık diye anlatmalarından çıkardığım iki kişilik steril yaşantınızın ortasına düşecek bu 3-5 kiloluk her yönüyle mucizevi yaratık ağzınıza edecek. İşte ben o günü bekliyorum, yazmıyorum, bizzat emdiğin sütlerin bedelini ödeme vakti geldiğinde kendi gözümle şahit olmak istiyorum :))) Ama şimdi sizin bol ana-babalı ailenizde (Allah eksikliklerini göstermesin) bebeniz elinize bile düşmez, şöyle kulaklarınızın pası silinene kadar 15-20 saat ağlama dinletmezler size. 5'er saat dönüşümlü vardiya yaparsınız. Şaka bir yana heyecanla böyle bir haber beklemekteyim.
Gelelim bizim ufaklığa, senin vesilenle kendisinden şu blogda azıcık da olsa bahsedeyim isterim. Aslını sorarsan öyle mükemmel ve tekrarı imkansız zamanlar yaşattığını ne kadar anlatsam, ağdalı ağdalı betimlesem boş. Hergün ayrı şirinlik... Artık eskisi gibi kızamıyorum da, konuşmazken kendini ifade edemediği için hem o  sinirli oluyordu hem ben tahammülsüz. Örneğin "ne istiyorsun ne?" şeklindeki çığlıklarım konuşmaya başladıktan sonra yerini daha sakin açıklamalara bıraktı. Hatta öyle çok konuşmaya başladı ki dün ilk kez şöyle bir cümle kurdu: "Anne ben konuşurken lütfen yüzüme bakar mısın?"
Sözün özü biz büyüdük...

2022'ye not

 2022'de aldığım en güzel karar "hayatıma giren herkese kapıyı çıplak açmamak" oldu.