28 Şubat 2008 Perşembe

Kabus

Sürekli olarak kötü rüyalar görüyorum, rüya uykularımın vazgeçilmezidir ama bu kötü rüyalar fazla olmaya başladı artık. bilinçaltım o kadar kötü yıllar geçirdiki (geçtiğimiz 3-5 yılı "kötü" olarak niteliyorum.) şuan mutlu olsam bile ki görünürde herhangi bir sorun yok (artık dert etmeyi terkettiğim büyüüüük sorunlarım ve ufak tefek saçmalıklar haricinde) rüyalarımın karanlığı dinmiyor. Mutsuz uyanıyorum...Bırakın yakamı artık kömür karası rüyalar, ama bırakmazlar çünkü ruhum arınmadı henüz kötü düşüncelerden, henüz değil, belki ankaradaki yanlızlığım geçtiğinde belki bir gün kendiğinden belki birgün herşey, herkes gibi sırası gelince giderler....

Keloğlan filimlerinden bir replik- çok hoşuma gider-
Keloğlan (gevrek sesiyle Rüştü Asyalı): Ahhh bu gözler, bu gözler ki bizim köyden de karanlık.
Esas kız: Susar

21 Şubat 2008 Perşembe

Bugünlerde işten eve koşa koşa gidiyorum. Evde beni bekleyen annem, babam. Annem yemeği hazırlamış henüz ocakta, ben gelince altını kapatıp sofrayı hazırlıyoruz birlikte. Misler gibi karnımızı doyurup haberleri dinlemeye koyuluyoruz. Ardında Tv dizileri eşliğinde çayımızı yudumluyoruz. Sooora erkenden yatıp uyuyoruz mışıl mışıl. Ne güzelmiş bööle aile ile birlikte yaşamak. Gerçi daha 1 gün oldu. Özlemişim o ayrı ama çok sürmez sıkılmam, rahatsız olmam. Bide dün ennnn sevdiğim yemek Bamya vardı. Aşağıdaki resim Bamya çiçeği.

8 Şubat 2008 Cuma

Dümdüz bir ovadayım ve sağanak halinde, göğü yırtarcasına bir yağmur var. Sağa sola koşmak, kaçmaya çalışmak neye yarar, daha çok yoruluyorum. En iyisi yağmurun dinmesini beklemek ve ıslanmanın tadına varmak.

2022'ye not

 2022'de aldığım en güzel karar "hayatıma giren herkese kapıyı çıplak açmamak" oldu.